Copa America çeyrek finalinde, Dünya Kupasından sonra yeni bir başarısızlığa tanık olduk. Tevez, Messi, Higuain, Di Maria gibi oyuncularla dünyanın en kaliteli hücum hattına sahip olan Arjantin’in 120 dakika boyunca gol atma çabasına engel olan şey ise Muslera’nın refleksleri idi.
Maçı izleyen Galatasaraylılar, yıllar önce Taffarel’in transferini anımsamıştır mutlaka. Tafo’yu penaltı kurtatırken ilk izlediğimde verdiğim ilk tepki şu olmuştu: ‘’Vay be, penaltı kurtaran kaleci transfer etmişiz’’
Dün akşamda atılan 5 penaltının 3’üne müdahale etti Muslera (İspanyolca muzlera diye okunmakta) birini kurtardı diğer ikisi şansız şekilde gol oldu.
Ben ilk kez izleme şansı buldum Muslera’yı. Bir kaleciyi sadece bir maçta izleyip yargılamak ne kadar doğru olur bilemem ama karşı tarafta 120 dakika boyunca Messi oynuyorsa ve takımı 50 dakika 10 kişi oynamışsa, herhalde bu büyük ölçüde doğru bir fikir verir.
Kendisi çok önemli kurtarışlar yaptı penaltılara gelene kadar. Benim tespit ettiğim en önemli özelliği reflekslerinin muazzam olması. Ekranda kısa boylu gibi gözükse de boyu 1.90, yani bizim CamAdam Gökhan’dan 2 cm daha kısa. Bu kadar uzun boylu bir kalecinin reflekslerinin iyi olması, dün akşam kanıtlandığı üzere onu iyi bir kaleci yapar.
Bunun yanında yaptığı degajlar taç çizgisine yakındı. Bu da yeterince kafası çalışan bir kaleci olduğunun kanıtı. Orta alanda sıkışan oyunu açmak için kanatlardan hücum etmesi gereken bir takımda, kalecinin topu oyuna sokmada olmazsa olmaz, yapması gereken hamle budur. Bundan daha iyisi elbette, defans oyuncularının hücumu başlatmasıdır. Ancak maçın genelinde Uruguay degaj yaparak topu ileri aktarmaya çabaladı zira orta alan oyuncuları pres yediklerinde topu ileri taşımak konusunda Arjantinliler kadar yetenekli değiller. Evet Arjantin’in orta sahasında Gago gibi bir adam oynuyordu, ama adamlar Messi’ye topu aktardıklarında zaten top, rakip yarı alana otomatik katediyor.
Defansın arkasına atılacak toplar için sezgisi de yeterince gelişmiş kanımca. İleri çıkarken zamanlaması gayet yerinde idi. Hava hakimiyeti için ne desem boş, ilk kez izledim. Ancak 1.90 boyunda bir kalecinin antrenörü Taffarelse ve bu konuda eksikse rahatça bu özelliğini geliştirebileceğini düşünüyorum.
Bu arada Muslera pek tanınmıyor. Frey, Buffon gibi dünyaca ünlü kaleci transferi sözünü duyduğumuzdan ve Lorik Cana transferi yüzünden burun kıvıranımız pek çok. Hele bir de #nontvspor’da daha ziyade yediği golleri gördüğümüzden, kendisi hakkında bilgi verelim.
2004 yılında Montevideo Wanderers kulübünün altyapısında oynamaya başlayan Muslera, dikkatleri üzerine çeker ve 2006 yılında Club Nacional’de bir sene kiralık oynar. 2007’de ise sözleşmesi biter ve Lazio’ya transfer olur. Cagliari maçıyla ilk kez Lazio forması giyen Muslera sonrasında 4 maçta daha ilk 11 başlar. Ancak Roma’da oynanan Milan maçında kalesinde 5 gol birden görür, ki 4’ünde hatalıdır. 44 yaşındaki Marco Ballotta’nın yedeği oluverir birden. 2008 sezonunun başında River Plate’in kalecisi Juan Pablo Carrizo’yu transfer eder Lazio. Ocak ayı geldiğinde kötü performans gösteren Carrizo dinlendirilir, Muslera tekrar formaya kavuşur. Kaybedilen Sampdoria maçında bir penaltı kurtarır Muslera, sonraki maçlarda da iyi performanslar sergiler. Önce başkent derbisinde Roma’ya, sonrasında Milan ve Juventus’a karşı iyi maçlar çıkaran Muslera, Lazio ile İtalya Kupasında finale kadar yükselir. Finalde de iki penaltı kurtaran Muslera, Lazio’yu şampiyon yapar. Taraftar ise çoktan Kunduz lakabını takmıştır ona.
Görüldüğü üzere Küçük Kunduz, eğer transferi tamamlanmışsa yönetimin başarmış olduğu en güzel transferlerden biri olarak anılacak. Lorik Cana’nın gidişi elbette çoğumuz için üzücü. Ancak penaltı kurtaran ve refleksleri iyi olan kaleciye hedefleri yüksek olan her takımın ihtiyacı vardır. En güzel örneği Taffarel’in Henry’nin kafasını çıkarmasıdır.
Transferi bitmişse hayırlı olsun, Frey, Buffon gibi kaleci hayallerini kenara bırakıp dün akşamki perfomansı düşününce 1986 doğumlu 25 yaşında harika bir kalecimiz var artık.
Mutlu ol Galatasaray taraftarı!
Google'dan derlediğim diğer resimleri de paylaşalım.