11 Temmuz 2010 Pazar

İstatistik Zamanı Gelmedi mi?

98, 2001 Nba oynayan var mı bilmiyorum ama nasıl Fm / Cm ya da Pes oynamanın bir tadı varsa, benim için de ekranın başında Nba oynamanın da ayrı bir zevki vardı geçmişte. Hep Houston Rockets'ı seçerdim, Clyde Drexler'e, Charles Barkley'e, Hakeem Olajuwan'a bayılırdım çünkü. Maçlardan sonra onların ve takımın istatistiklerine bakardım. Matt Maloney'i asist, Charles Barkley ve Olajuwan'ı rebound, blok ve Clyde Drexler'i sayı kralı yapmaya çalışırdım. Top çalmaya kadar istatistikleri incelemek hoşuma giderdi.

Eğer NBA'de hangi oyuncunun, hangi takımın nasıl bir performans gösterdiğini merak ederseniz NBA.com'a girip rahatlıkla görebilirsiniz. Bu çok profesyonelce bir yaklaşım açıkçası ve istatistikler sayesinde oyuncuların gerçek performanslarını, yeteneklerini, kaliteleri hakkında kesin yargılara ulaşmanızı sağlıyor. Yoksa nereden bilebilirdik  Micheal Jordan'ın kariyer sayı ortalamasında (normal sezonda 30.1, Play-off'larda 33.4) tüm zamanların en yüksek ortalamasına sahip oyuncu olduğunu. Tabi bu sadece NBA ile sınırlı bir uygulama değil, dünyanın neredeyse tüm basketbol liglerinde süregelen bir uygulama.

İşin futbol kısmı beni daha da çok ilgilendirmişti. Blog yazmaya niyetlendiğim ilk zamanlardı. Bir Galatasaray maçı bitmişti ve üzerine bir şeyler karalamak istiyordum. Bazı oyuncuların performanslarını beğenmemiştim takımda. Onlarla ilgili öznel düşünceler yerine istatistiklerden faydalanmak istedim. Hani şu devre aralarında ekrandan gözükenlerin oyuncu bazında yapılmış olanlarından. Ama mümkün olmadı.

Araştırma yapmıştım ama neredeyse hiçbir sonuca ulaşamamıştım. Sağolsun PClion bu konuda bir bilgi vermişti. Fstats'dan bahsetmişti. Sevgili Uğur yazısında yeni transferimiz Lorik Cana ile ilgili pas istatistiklerine değinip, bu linki paylaşınca, benim de bu yazıyı yazmama vesile oldu.

Futbolda özellikle bizim ligimizde istatistiklerin bir anlamı yok aslında. Misal Keita'nın atacağı bir çalım ya da bir gol, onun maç boyunca kaç isabetsiz pas yaptığından ya da kaç kez top kaybettiğinden daha önemli bizler için. Herkes attığı çalımları, taklaları konuşuyor arkasından ama sezon boyu kaç isabetli orta yaptığını hiçbirimiz bilmiyoruz ya da tüm sezon ortalama ne kadar koştuğunu. Bunun gibi bilgilere kolayca ulaşabiliyor olsak acaba kaçımız Keita'nın gidişine tepki gösterirdi? Anlaşılan Rijkaard bu bilgilere sahip ve böyle bir karar almış. Eee, ne de olsa memur hoca, ne anlar futboldan Rijkaard. Neyse...

Üniversite'de iken fakültenin basketbol takımında antrenmanlarda bile, kendimin ve arkadaşlarımın kaç top çaldığını aklıma yazmaya çalışırken, konu Galatasaray ve sorunlu bölge orta saha olunca, geçen sezon yana yana Elano'nun ve Mustafa Sarp'ın top çalma istatistiklerini aramıştım. Elano için çatlak seslerin başladığı bir dönemde böyle bir istatistiğin kıymeti büyüktü gözümde. Çünkü, cahil cühela futbol yazarlarının bol keseden dağıttıkları sıkıntı var ya da yabancı futbolcu adapte olamadı, dünya kupasına kendini saklıyor nidalarını ortadan kaldıracak bir bilgidir bu istatistikler. Hatta Amerikalıların bir sözü var. Yanlış hatırlamıyorsam şöyleydi: İstatistikler yalan söylemez. Futbol bütünüyle bir istatistik oyunu değildir, kesin matematik hesapları yoktur elbette ama orta sahanızın pas isabet yüzdesini, defansınızın hava toplarındaki hakimiyetini, forvetlerinizin şutlarını, kanat oyuncularınızın ne kadar efektif orta yaptığını bilmek, Keita'nın attığı goller ya da yaptığı asistlerden daha değerlidir.

Türkiye'de bu konuyla ilgili bir tek Fstats var görünen. Dört farklı üyelik hizmeti sunuyorlar ve ücret karşılığı bilgileri paylaşıyorlar. Buna söylenecek bir şey yok elbette, ticari bir kuruluş ne de olsa. Bir teknik adam ya da scout gibi futbolun cephe kısmında değilim, kendi çapımda naçizane fikirlerimi yazıyorum bu sayfadan. Bu yüzden hayati derecede ihtiyaç duymuyorum bu istatistik hizmetine. Ancak bu bilgiler halka açık olsaydı, oyuncuların kalitelerini görmek ve bilgilenmek açısından tavan yapardık.

Benim sözüm asıl federasyon'a. (Kulüp başkanları gibi hissettim şimdi, dur hazır elime geçmişken sallayayım federasyona, çok bilgiliyim ya) Keşke NBA'deki gibi bir organizasyon olsa ligimizde. İnternete girip Mustafa Pektemek'in şut yüzdelerini, Alex'in pas yüzdelerini, Üzülmez'in top çalma sayısını görebilsek... Kimin daha başarılı olduğunu bilebilsek.

Yeni bir şampiyonumuz var artık ligimizde. Anadolu kulüplerinin vizyonları gelişmeye, değişmeye başladı. Türkiye'ye gelen yabancıların kaliteleri gün geçtikçe artıyor. Anadolu kulüpleri bile daha üst seviye yabancı transferleri yapar oldular. Yayın gelirleri oldukça arttı... Oluşan bu yeni kalite ortamında tüm istatistik detaylarının, federasyon tarafından düzenli ve objektif olarak kayıt altına alındığı ve açıkça yayınlandığı bir lig, kaliteyi bir üst seviyeye taşımaz mı? Gelişen teknolojik imkanlarla birlikte bu düşüncenin hayata geçmemesi için bir sebep göremiyorum.

The Guardian'ın ingilizlere sunduğu hizmeti, bizim de hak ettiğimizi düşünüyorum. Zihniyet olarak ''sıkıntı var'' olsa da, (bkz. Sergen Yalçın) bizim İngilizlerden neyimiz eksik? Madem bu futbolun alıcıları bizleriz, o zaman ligimizin detaylı istatistiklerinin yayınlanması zamanı da gelmiştir.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...