16 Haziran 2010 Çarşamba

Elano ve Islıklamaya Hazır Küçük Hakanlar

''Abi, Rijkaard'ı gözümüzde fazla büyütüyoruz'' tadında, ''Rijkaard futboldan anlamıyor'' gibi güzide medya sözlerine benzer şekilde eleştiriyoruz Elano'yu da. İyi ki gol attı, asist yaptı, şimdi fiyatı da arttı böylece elden çıkarırız, iyi paraya satarız diyenler de var.

''Halbuki bizim Selçuk daha iyi ondan; şuna bak, herif milli takımda oynuyor bizim Santos oynamıyor'' diye beğenmeyen Fenerbahçeli arkadaşlar gibi de olabilirsiniz, ''abi bizim takımda milli takımda oynadığı gibi oynamıyor'' diye sevmiyor da olabilirsiniz Elano'yu.

Ancak bu düşüncelerin hiçbiri onu kötü oyuncu yapmaz. Elano'nun kumaşı bellidir esasen ve kaliteli bir orta saha oyuncusudur. Hücum gücü savunma yapmasından daha iyi burası çok açık. Galatasaray, topu ileri taşımak konusunda Brezilya milli takımının çeyreği kadar değilken, Rijkaard da mecburen Elano'yu Topal'a yakın oynattı. Bu yüzden Sarp gibi bir adamı Elano'dan daha fazla hücumda gördük tüm sezon. Musatafa Sarp'ın girdiği pozisyon sayısı ile Elano'nun girdiği pozisyon sayısını düşününce sanırım bu dediğim doğru çıkacaktır. Hala inanmayan varsa Sami Yen'deki Fener maçında, 3. dakikada Sarp'ın girdiği pozisyonu hatırlatırım, neredeyse Elano'nun böyle bir pozisyonu yok.

Hücum potansiyeli, defansif yeteneklerinden fazla bir oyuncuya defans yaptırırsanız doğal olarak ondan aldığınız verim azalır. Ve aslında tam olarak Elano'nun başına gelen şey budur. Elano'nun milli takımda neden oynadığı konusunda Fenerbahçeli arkadaşları ikna edemeyişi ve belki de fenerlilerin bu tavırlarını ciddiye alan Galatasaraylıların satalım satalım diye tutturmasının sebebi onun sergilediği performanstır.

Ancak bazıları farkına varamıyor Elano milli takımında niye bu kadar performans gösterdi diye. Acaba Brezilya takımında iyi oynamasının bir etkisi, kendi milli takımı için oynuyor oluşu olamaz mı? Bir futbolcuyu, kardeşim milli takımda niye bu kadar iyi oynuyorsun, diye eleştirmek tümden cahilliktir kanımca. Sizler kendi milli takımınız iyi oynasın başarılı olsun istemez misiniz? Bunu Elano da isterse, milli takımın başarılı olması için elinde de fırsat varsa, milli takım formasını giymişse, iyi oynuyor diye eleştirilir mi? Ayrıca, City'den yakın arkadaşı Robinho'nun orada oluşu bir diğer etkendir onun performansında bence. Elano bize, bizim takıma yeteri kadar alışamadı belki de. Bunu da düşünmek lazım.Belki de Galatasaray takımında arkadaşlık ortamı oluşmadı/oluşturulamadı. Elano'nun performansı bize bunu düşündürmeli, takım içi politikalar ya da mevcut gruplaşmalar gelmeli akla. Biz de yürekten oynamıyor, formanın hakkını vermiyor, dünya kupasını düşünüyordu, kendi kariyeri için geldi zaten bizim takıma, diye yanlış yorumlar da bulunmak durumun özüne aykırı duruyor.geçtiğimiz sezon Elano'nun kayarak, yatarak top çaldığını gördüm çok kez, ilk yarı istatistikleri ortaya çıktığında en çok koşan oyuncu olduğunu gördüm, kimse tutup ta yürekten oynamıyor demesin Elano için. Bu tamamiyle gerçek dışı bir yorum.

Bunun yanında bir futbolcu elbette kendi kariyerini düşünecektir. Eminim dünya kupasında oynayabilmek adına Fenerbahçe'de bile forma giyecek Galatasaraylılar vardır; ya da tam tersi. Ama sırf bunun için Elano'yu suçlamanın ve suçlayan insanlarla aynı fikirde olmanın tanımını buraya yazmak istemem.

Oynadığı mevki değişirse, onun takıma katkısının, Keita'nın katkısından fazla olacağını düşünüyorum. Bazıları milli takım perfomansı nedeniyle Franco'yu, Arda'yı ıslıkladıkları gibi Elano'yu da ıslıklamaya şimdiden hazırlar. Yürekten oynamıyor diye eleştirmeye hazır Küçük Hakanlar var aramızda, medyada.

Bugün dünya kupasında oynayıp, daha ilk maçtan bir gol bir asist istatistiğini ortaya koyan futbolcuyu herkes kendi takımında görmek ister ve Galatasaray yönetimi de orta sahayı boşaltmak ve koca bir sezonu yine heba etmek niyetindeyse hiç durmaz 10+ milyon avroya satar. Ama bu Meira transferi gibi fevkalade yanlış bir karar olur. Eğer Elano gitmek isterse durum elbette farklı. Ama Elano'yu ıslıklama taktiği ile gönderme olasılığı da her zaman mevcut olacaktır. Sonrasında arkasında söylenecekler belli zaten:
Soğuk bir kişiliği vardı...
Takıma uyum sağlamayadı...
Zaten dünya kupası için gelmişti...
Brezilyalılar hep böyle oluyor zaten...
Lincoln gibiydi, Jo gibiydi...

Bu cümleleri duyarsak bilin ki, Quaresmalar, Anelkalar, Elanolar, Dos Santoslar gelmiş ülkemize ama Türk futbolunda ve zihinlerde değişen bir şey olmamış.

Küçük! Hakanlara selam olsun...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...