13 Haziran 2010 Pazar

Hürriyet ve Arda Turan

13 Haziran 2010 Pazar tarihli bugünkü Hürriyet Gazetesi'nin kapak sayfasının manşetinde "AS Plakalı cipe Maymun Fıkralı Cevap" başlığı altında Şükrü Kızılot imzası ile yayınlanan yazıda yer alan hakkımdaki diyalogların tamamı bir senaryodan ibarettir.

Ne benim ne de kız arkadaşım Sinem Kobal'ın AS plakalı bir cipi olmadıgı gibi, herhangi bir kişiye de bu konuda yapılmış yorumum yoktur. Var olmayan bir cipe, var olmayan diyaloglar yaratıp hayal ürünü yazılarla haftasonu gazeteciliğini  mesnetsiz öykülere dayandırmanın; yazının içeriğinde yer alan fıkradan da komik olduğu ve Hürriyet gibi bir markayla uyuşmadığı kanaatindeyim.

Ayrıca bir süredir Hürriyet Gazetesi'nde benimle ilgili yer alan bu ve benzeri yalan haberleri şaşkınlıkla karşılıyorum.                                                   

Arda Turan
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı Kaptanı



Bu ülkede gazeticilik yapıyoruz, yazarlık yapıyoruz deyip aydın geçinen insanların, sağda solda bir gazete köşesinde kendilerine yer bulup akıllarına geleni yazmaları ve bu yazılanların güya editörlük süzgecinden geçirilmesi ve insanlara sunulması ne kadar akıllıca?

Bu şekilde yapılan bir gazeticilik, yayımcılık ve yazarlık ne kadar düzgün, etik?..

Devir eskiden olduğu üzere TRT'nin tek kanal olduğu devir değil artık. İnsanlar çok şükür ki, bazı şeylere kendileri ulaşır oldular. Ama bu insanlar hala daha azınlık. 

Bu ülkede yıllardır en çok satan gazeteden, artık bir yayımcılık kültürüne sahip olması beklenir. Gazete, internet sitesi de dahil olmak üzere,  rezalet seviyesinde haberler ve anlamsız içeriklerle dolu. 

Tabi Hürriyet'in ikiz kardeşi Milliyet'in de ondan aşağı kalır yanı yok. Gazeteyi alırsanız bir gün okumak için, haberler de içerik adına hiçbirşey ama hiçbirşey olmadığını biraz dikkatliyseniz sezersiniz. Manşetten bir haber verirler. Altında ise, içeriğe yönelik bir alt başlık. Haberi okumaya başlarsınız fakat az önce okuduklarınızı tekrar etmişlerdir birazcık. Diğer paragrafa geçersiniz, bir veya iki cümleyi geçmeyen bir bilgi görürsünüz ve ilk paragrafı yine tekrar etmişlerdir. Haber vermek ya da gazetecilik adına hiçbirşey yapılmamıştır ve birden haber bitiverir. Manşet, alt başlık ve iki paragrafta dahep aynı şeyler vardır. Anadolu Ajansını takip ederseniz daha çok bilgiye ve habere ulaşabilirsiniz. Okuyucuyu haber ve bilgiye doyurmak adına hiçbir şey yapılmaz bu gazetelerde. Sadece gazetenin sayfalarını doldurmak adına tekrarlanan başlıklar, tekrarlanan manşetler ve kısacık bilgi barındırır bu gazeteler. Elleriniz boyayan sayfalarca reklam barındıran gazeteler, kalitelerini düşününce, oldukça pahalıdır verdikleri anlamsız ekler yüzünden. Avrupa'da bu kadar çok reklam içeren gazeteler bedava dağıtılrken yurdum insanı bu gazetelere para vererek alır. İçinde bilgi namına neredeyse hiçbir şey bulunmaz bu gazetelerde.

Yukarıdaki cümleler sadece Arda Turan söyledi ya da Galatasaraylı olduğumdan yazılmadı, bunları uzun zamandır düşünüyordum. Artık insanların farkında olmaları gerekir diye yazıyorum. Zaten Küçük! Hakan gibilerin orada ne için yazdığı ortaya çıktı sanırım. Farkında olmayanlara selam olsun.

Tekrar ediyorum: Hürriyet Gazetesi bir paçavradır, okuyan da takip eden de dangalaktır! 

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...