8 Temmuz 2010 Perşembe

Kaptan Kim Olacak?

Blogları ve yorumları okuyorum. Aşırı bir mutluluk havası hakim. Ben de dahil olmak üzere Galatasaraylılar oldukça sevinçli. Sonuçta bu sezonun ilk yabancı transferimizi duyduk. Ama bu sevincin daha önemli bir sebebi var. O da, bu transferin tıpkı Lucas Neill gibi nokta atışı bir transfer olması.

Sinemalarda yer gösteren çocukları andıran şekilde, rakip orta saha oyuncularına eşlik eden Mustafa Sarp bu sene daha da göze batacaktır. Bu transferin bende yarattığı diğer sevinç sebebi, Sarp'ı daha az izleyecek olmamız. Umarım böyle olur. Rakip orta sahalara karşı dominasyonu sağlayacak ilk orta saha oyuncumuza kavuştuk çok şükür. Artık herkesin diline yapışan box-to-box orta saha transferini de bekliyoruz bir taraftan.

Lorik Cana (Tsana diye okunuyormuş bu arada) 24 yaşında Marsilya'da kaptanlığı almış, Sunderland'e gitmiş daha ilk senesinde yine kaptanlık pazubandını takmış hırslı bir oyuncu. Diğer taraftan Lucas Neill'de Avustralya milli takımının kaptanlığını yapan başka bir hırs küpü. Lucas Neill'i da biliyoruz, o da, sarı kırmızı formayı giymeden önce kaptanlık yapmıştı.

Lucas Neill geldikten sonra özellikle defansı toparlamaya çalışmış, maçlarda sık sık seslenir olmuştu arkadaşlarına. Liderlik vasıflarını hemen yansıtmaya başlamıştı. Yine aynı nitelikte bir oyuncu kazandık. Takımda liderlik yetenekleri olan, mücadeleci, hırslı oyunculara sahip olmak Rijkaard'ın saha içinde işini kolaylaştıracaktır. Bu konunun oldukça önemli olduğunu muhtemelen yaşayarak göreceğiz bu sezon.

Ancak yaklaşan bir tehlike var belki de. Amacım felaket tellallığı yapmak değil ama malumunuz bir yabancı düşmanlığı vardı ortalıkta. Transfer sezonunda pek hissetmiyoruz ama sezon açılsın küçük hakanlar coşacaktır yine. Uğur Uçar'ın söylediği bazı sözlerin dedikoduları dolaşıyordu ortalıkta geçmişte. Nitekim Uğur Uçar'ın transfer sonrası söylediklerini de biliyoruz.

Arda'nın da gizliden gizliye Uğur Uçar ya da Hakan Ünsal çizgisine yakın düşünceleri varsa sorunlar bizi bekliyor olacak. Özellikle sürekli forma şansı bulamayacak bir Servet'in sorun yaratmaması için de bir sebep göremiyorum.

Arda'nın kaptanlığı çok eleştirilmişti geçtiğimiz sezon. Şimdi arkasında hem Lucas Neill hem de Lorik Cana varken, geçtiğimiz sezon gibi olursa, sürekli oyundan alınıyor olmasından dolayı kaptanlık pazubandını devrediyor oluşu, devrettiği kişi ve liderlik vasıfları, geçtiğimiz sezona kıyasla daha da çok tartışılacak. Diğer yandan oynamayan ikinci kaptan Ayhan Akman'ın da kaptanlık geleceğini merak ediyorum.

Neyse güzel şeyler düşünelim güzel olsun. Yeni bir transfer haberi daha kapıdayken transferin tadını çıkaralım. Lorik Cana Galatasarayımıza hayırlı olsun.

Bu arada belki hayal ürünü olacak ama sonuçta paranın hükmettiği futbolda imkansız diye bir şey yoktur. Lugano'nun 3.5 milyon avro getirmesi halinde serbest kalma opsiyonlu sözleşmesinin değerlendirilmesi ve Lugano'nun Galatasaray'a kazandırılması, rakip takıma atılmış gelmiş geçmiş en güzel çalımlardan biri olabilir. Bu durumda, rakip takım taraftarlarının ve yönetiminin yaşayacağı psikolojik tahribat anons skandalından bile beter olabilir.

2 yorum:

koala dedi ki...

Aslında Tsana diye okunması lazım. Arnavut bir arkadaşın net söylemiydi

mirmak dedi ki...

Öyleymiş ben de az evvel öğrendim. Düzelteyim hemen.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...