11 Ekim 2010 Pazartesi

A2 Ligi; Galatasaray-Kartalspor: 3-0, Berk'in Bindirmeleri

A2 takımımız Kartalspor maçını biri penaltıdan olmak üzere 3 gol atarak kazandı. Şu an 1. grupta yenilgisiz tek takım durumunda. 4 galibiyet,4 beraberlik ile topladığı 16 puanla Bursaspor’un ardından ikinci sırada bulunuyor.  Bu arada hatırlatalım lig lideri durumundaki 19 puanlı Bursapor’u deplasmanda 1-2 yenmeyi başarmıştık.

Takımın dizilişi ve ilk onbir şu şekilde idi.

                                       Eray İşcan

Ahmet                 Semih                  Sinan                   Berk
Kesim                 Oğuz               Osmanoğlu         Neziroğluları

                         Cumhur                  Emre
                      Yılmaztürk            Yüksektepe

Caner Öztel                 Uğur Ayhan                     Mertan  Caner
                  Öztürk
                                   Cem Sultan                                                                               
            
Şimdi elimden geldiğince uzun yazmamaya gayret edicem. Biliyorum uzun yazılar birçoğumuzu sıkıyor. Bunun için oyuncuları kısa kısa değerlendirmeye çalışıcam. Bunu yaparken de bazı noktalara değinmek istiyorum.

Eray İşcan: Emirhan milli takıma gittiğinde kaleyi koruyor. Genellikle kendisine pek iş düşmedi  bugün. Kaleyi bulan toplarda tek bir pozisyon haricinde iyi kurtarışlar yaptı. O pozisyonda ise, kaleyi bulan sert şutu kornere doğru çıkarması gerekirken, kurtarışı sonrası top penaltı noktasına doğru düştü.

Sinan Osmanoğlu: Servet Çetin’i andırıyor. Güçlü, uzun boylu, bacakları uzun ve onun gibi yavaş hatta belki daha yavaş. Ancak servet’ten önemli ölçüde ayrışıyor çünkü ayaklarını çok iyi kullanıyor. Bu sene başında Rijkaard onu hazırlık kampına götürmek istemişti ama okuduğu üniversiteden izin alamadığından gidemedi.  Attığı uzun toplar yerini buluyor. Pas futboluna yatkın. Bugün de kanatlardaki forvetlere attığı toplarla dikkat çekti. Defanstan oyun kuruyor derin paslarıyla.

Semih Oğuz: Defansta dikkatli idi. İyi oynadı. Birkaç pas hatası dışında hata yapmadı. İlk yarıda ve ikinci yarıda oynadığı mevkiden bağımsız olarak ileri çıkışları vardı. Bunlardan birinde top sürerek ve çalım atarak ileri çıktı. İki kez gol pozisyonuna  girdi ileri çıktığında ve bunlar duran toplar ya da kornerlerde değildi. Bu önemli bir nokta. Zaman zaman orta sahaya attığı dikine toplarla oyunu geriden kurma çabasını gördük. Bu paslar, Sinan’a kıyasla kısa paslardı.

A takım pek beceremiyor ama A2 takım defanstan oyun kurma konusunda çabalıyor. Bu maç da çok başarılı oldukları söylenemez ama atılan birkaç uzun top ve Semih’in dikine, kısa ve yerden pasları bunun göstergesi bence. Bu sene A takımın izleyebildiğim maçlarında Lucas Neill’in uzun paslarını gördüm çok kez. Geçen seneden buyana A2 takımın ve A takımın maçlarını kıyaslama yaparak izlemeye çalışıyorum. A takımda oynanmaya çalışılan oyunu A2 takımda da görmek mümkün. Buna dizilişler de dahil. Geçen sene beklerden atılan uzun toplarla ileri çıkışlar vardı. Özellikle Arda varken bunu görmek mümkün.

Ahmet Kesim:  Onur Arıkan milli takımda iken sağ beke geçti. Ahmet birkaç mevkide oynayabiliyor. Geçen sene de zaman zaman sağ bekte ve Cumhur ile birlikte ön libero oynamıştı. Sevgili PcLion pek beğenmemişti kendisini ama bugüne kadar izlediğim kadarıyla gelecek vaad eden futbolculardan biri. Rijkaard da onu sezon öncesi hazırlık kampına davet etmiş, hepimizi  şaşırtmıştı. Kendisiyle ilgili güzel bir değerlendirmeyi de şurdan okuyabilirsiniz. Bugün ileri çıkışlarda yetersizdi. Önünde oynayan Caner Öztel’in de bugün iyi oynadığı söylenemez. Bunun da etkisi vardı elbette. İkinci yarıda ise tek bir ileri çıkışı vardı. Bek olarak katkısı sol bekteki Berk’e kıyasla çok zayıftı. Ancak ilk yarının son dakikasında  takıma bir penaltı kazandırdı. Kullanılan serbest vuruşta arka direğe giden topa yapacağı vuruş öncesi kendisine faul yapıldı. Ahmet Kesim duran toplarda pozisyon almasını biliyor, ikinci yarıda da takımın ikinci golünü kornerden kaydetti. Hatırlarsanız sezon öncesi hazırlık maçlarında da buna benzer bir kafa golü atmıştı. Ahmet Kesim savunmada iyi bir oyuncu, iyi bir kesici ama bir bek değil daha ziyade bir merkez oyuncusu.

Berk Neziroğluları: Berk bugün çok verimli oynadı. Eğer üstünde durulursa iyi bir sol bek kazanabilir Galatasaray ilerleyen yıllarda. Kendisi defansif anlamda etkili. Kısa boylu ve pozisyon bilgisi zayıf bir oyuncu da değil. Defansif açıdan zayıf olduğu yönlerini geliştirebilir. Defans yapmak nasıl olsa öğrenilebilir ama yaşı ilerlemiş bir oyuncunun hücum yapmayı öğrenmesi zordur, çok zordur. Bu açıdan bakılınca Berk oldukça genç, iyi bir ofansif sol bek. Avrupa'nın büyük takımlarının bile ofansif sol bek bulmakta zorlandığını düşünürsek, Berk üstünde durulması gereken bir değer. Maçın başlamasından itibaren iyi bir ofansif sol bek performansı izledim. Kornerlerde ve duran topların başında Berk vardı. Geçtiğimiz hafta serbest vuruştan direğe takılan bir şutu olduğunu da belirteyim. Sol ayağını kullanmayı ve orta yapmayı bilen bir sol bekten bahsediyoruz. Yani Sabri gibi dağlara taşlara orta yapan bir bek değil kornerlerde gerektiğinde topun başına geçen, serbest vuruşları isabetli kullanan bir sol bek. Bunun yanında ofansif açıdan, önündeki oyuncuyla iyi anlaşan, kendini sol kanatta unutturabilen bir oyuncu. Berk'in bugün kornerden bir asisti olduğunu da belirtelim. Umarım sakatlık yaşamaz, inşallah nazarımız değmez.

Cumhur Yılmaztürk: Bugün çok iyi değildi ama kötü de sayılmazdı. Pas hataları yaptı. Güzel paslar da çıkardı. Özellikle kanatlara ve rakip defansın arkasına attığı toplar tehlike yarattı ama defansif açıdan daha iyiydi. A takımın şu anki ihtiyaçlarını düşününce bu formuyla A takım forması ona çok uzak.

Emre Yüksektepe: Defans baskı gördüğünde gereğinden fazla geriye geldi top çıkarmak için. Hem enine hem dikine paslarda başarılı idi. Cumhurdan daha iyi oynadı, Cumhur’a kıyasla maç içinde devamlılığı vardı. Defansif açıdan Cumhur’la birlikte iyi işler yaptı. Yerinde müdehaleleri vardı. Defansa fazla iş düşmemesinde payı büyüktü.Sakatlandı ve oyundan çıktı ikinci yarıda.

Bilal Kısa: Emre'nin yerine oyuna girdikten sonra Uğur Ayhan'ın yerine geçti. Uğur ise Emre'nin yerine. Rakibe bol bol faul yaptı. kısa süre oynadı değerlendirmek yapmak için aslında yetersiz bir süre. Ama iki kişiyi depar atıp geçtiğini belirtelim.

Uğur Ayhan: Merkezde ileri uçta, forvete yakın oynadı sırtındaki 10 numara formasıyla. Daha ziyade serbest oyuncu gibiydi. Zaman zaman kanatlarda gördük. Top çıkarmakta zorlanan defansın ve defansif orta sahalar  Cumhur ve Emre’nin yardımına koştu hep. Top alıp etrafında döndü ve ileri yöneldi.  Sol kanatta Mertan ve ikinci yarıda sağ tarafa geçen Cem Sultan’a güzel paslar attı. Zaman zaman temposu düştü. Uğur’u geçen sene Cumhur’un yanında , Cumhur’un birkaç adım ilerisinde izliyordum. Bu maçta daha ileride Emre Çolak’ın mevkisinde oynadı.  Topla birlikteyken dikkat çekti. İlk yarı sonunda kazanılan penaltıyı gole çeviremedi ama ikinci yarıdaki penaltıyı yine o kullandı ve skoru 3-0 yaptı.

Caner Öztel: Bugün çok silikti. Birkaç pas dışında çok etkili olduğunu söylemek mümkün değil. Sağ açıkta verimli olamadı. İkinci yarıda Mertan merkez forvete, Cem Sultan ise sağ açıka geçti. Yine de sol açıkta etkili olamadı. Yerini Mert Çetin’e bıraktı.Sezon öncesi A takımla kampa katılan bir oyuncu için böyle performanslar pek yakışık almıyor açıkçası.

Mert Çetin: Kısa süre oynadı, sol kanatta oynayan Mertan'ın merkez forvet rolüne bürünmesiyle ve sola geçen Caner Öztel'in etkisiz oyunu nedeniyle sol kanat aksıyordu. Zaten ilk yarıda yorulmuş olan Kartalspor sağ kanadı Mert Çetin'in oyuna dahil olmasından sonra gittikçe zora düştü. Mert Çetin'in iyi bir deparı ve güzel bir gollük asisti olduğunu belirtelim. Ancak Cem bunu değerlendiremedi.

Mertan Caner Öztürk: Arkasında Berk ile birlikte sol kanadı çok etkili kullandı. Performansı Berk’in de işine yaradı. Kartalspor’lu oyuncular Mertan’a engel olmaya çalışırken Berk’in her bindirmesi  ayrı ayrı tehlike yarattı. Mertan yetenekli olmasına yetenekli ama devamlılığı yok. Bir ara hem fiziği hem tekniği ile 3 kişinin sıkıştırmasından kurtuldu ama topsuz oyunda çok etkili değildi. Ne zaman top kendisine gelse herkesi çalıma dizmek istedi bu maçta. Bir ara Tugay Kerimoğlu yoruldun, artık pas atmalısın, diye uyardı kendisini. İkinci yarı merkez forvet olarak oynadı. Takım baskı yediğinde orta sahaya gelerek top aldı, paslarıyla topun ileri taşınmasına yardım etti Uğur Ayhan ile birlikte. İkinci yarı, ilk yarıya göre daha az etkili oldu. Maç içinde devamlılığını sağlamalı oyundan düşmemeli Mertan.

Cem Sultan: Cem uzun süren bir sakatlık sonrası tekrar forma giydi.Güzel bir dönüş yaptı performansıyla. Biraz şansa da olsa ilk golü kaydetti. Birkaç gollük pozisyonu harcadı. Cem sol ayaklı, hem teknik hem de uzaktan etkili şutları olan bir oyuncu. Anıl Dilaver’le birlikte yedek dahi olsa A takımda görmek istediğim bir oyuncu. Forvet sıkıntısı yaşanılan dönemlerde altyapıdan bu gençler takıma giremeyecekse ne zaman forma şansı bulabilir bu oyuncular? Örnek vermek gerekirse,Cem Sultan geçen sene takımdaki Jo tarzında işler yapıyor. Uzun boyuna rağmen Jo’yu pivot santrafor gibi tanımlamak yanlış olur. Cem Sultan da böyle. Cem sağa ya da sola çıkıyor, savunmanın içine gömülmüyor. Kanatlara yakınlarda aldığı topları isabetli paslarla ters kanatlara aktarıyor. Gerektiğinde hızlı hücumları organize ediyor. Tamam, Cem Jo kadar iyi bir tekniğe sahip değil yanlış anlaşmayalım. Ama anlatmak istediğim; Jo’nun geçen sene Baros ile sahada yer aldığında sol iç forvet gibi oynaması. Cem de böyle ceza sahasına ya da kanatlarda aldığı topları verimli kullanıyor, bazen dikine gidiyor kaleye. İkinci penaltı pozisyonu da böyle gerçekleşti. Cem Sultan maçın oyuncusu seçildi resmi sitede yapılan oylama sonrasında ama bana kalırsa Uğur Ayhan ve Berk daha verimli oynadı. Bence maçın yıldızı Berk olmalıydı.

Berk’i ne zaman izlesem kötü oynadığına pek şahit olmadım. Altyapımızın artık klasikleşmiş boyu kısa oyuncularına nazaran Berk nispeten uzun boylu bir ofansif bir sol bek. Insua transferi olmasaydı, kendisini A takımda görmek adına oldukça ümitliydim. Çağlar Birinci için bir miktar paranın ve birçok yetenekli gencin Denizlispor’a verilmesi yerine Berk’in A takım için düşünülmesini beklerdim. 

PcLion’un takımdan ayrılan Uğur Uçar’ı ne kadar sevdiğini, ne kadar tuttuğunu bilmeyen yoktur herhalde. Ben de Uğur Uçar’a toz kondurmak istemezdim kötü oynadığında bile. Sanırım bende de Berk Neziroğluları için böyle bir sempati oluştu geçen seneden buyana.

A takımın ve A2 takımın birkaç maçını daha izleyip geçen seneden buyana değişenleri ve ortak noktaları  yazmayı planlıyorum.

3 yorum:

Görkem dedi ki...

Güzel bir analiz .Savunmada Sinan hücumda Cem Sultan ve Uğur Ayhan etkiliydi.Şimdi A takıma çıkıp yavaştan oynayabilicek oyuncularımız var ve bu sevindirici. :)

mirmak dedi ki...

teşekkür ederim. Elimden geldiğince ayrıntılı yazmak istiyorum aslında daha yazacağım başka şeyler vardı. Rijkaard geldiğinden buyana A takım ile A2 takımın oyunlarında bazı benzeşmeler var. Bunları da başka bir yazıda paylaşmak niyetindeyim.

Umarım Rijkaard takımın başında uzun yıllar kalır. Aklımda olan şey A2 takımın oynanan oyun bakımından ne kadar gelişme katettiği.A takımda bunun ne kadarının başarıldığı. Bunu gözlemlemek benim aklımdaki. Rijkaard'ın, Neskeens'in bize neler kattığını görmek açısından oldukça somut bir veri olacak kanımca...

Görkem dedi ki...

Yalnız A2 takımında değil altyapının tüm aşamalarında Galatasaray 4-3-3 oynamaya başlamış ve alınan sonuçlar itibariyle de çok olumlu.Bu ay ki Galatasaray dergisindeki altyapı bölümünde okuduğum kadarıyla tabii..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...